25 Temmuz 2021

Kefalet Sözleşmesi

ile Onur

Kefalet Sözleşmesi Nedir?

TBK581’e göre “kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” Buna göre kefil ne borçlunun borcunu ödemeyi taahhüt eder, ne de borcun ifasını sağlamak üzere gayret göstermeyi taahhüt eder. O sadece borcun ifa edilememesi üzerine alacaklının uğradığı zararı bir miktar para ödeyerek karşılayacaktır.

Kefilin borcunu ödemesi, kefilin kendi borcunu sona erdirir; yoksa asıl borç sona ermez. Asıl borç yaptığı ödeme ile alacaklıya halef olan kefile geçmiştir.

Kefaletin illeti, asıl borçlunun ödeme gücünün bulunamamasına veya borcu ödemek istememesine karşı alacaklıya bir teminat sağlamaktadır. Ancak kefalet illi bir işlem olduğundan geçerliliği dayandığı hukuki sebebin geçerliliğine bağlıdır.

Kefilin taahhüt ettiği edimin konusu paradır. Müspet zararından sorumludur. Kefilin menfi zararın ödenmesini taahhüt etmesi durumunda kefaletin feri niteliği ile bağdaşmayacağı savunulabilir. Bu sebeple sözleşmenin garanti sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği de savunulabilir.

Kefil asıl borçlunun edimini yerine getiremez. Kefil zaten asıl borcu yüklenmek amacında da değildir. Böylece kefilin borcu esas ve şekil bakımından farklı bir borç olup asıl borçla aynı değildir.

TBK598/f.2 uyarınca “borçlu ve kefil sıfatı aynı kişide birleşmiş olursa, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır.”

Kefilin sorumluluğu asıl borçlunun sorumluluğundan daha ağır olamaz, asıl borçtan ayrı olarak kefalet borcu başkasına geçirilemez. Tüm bu doğrultuda kefilin borcu asıl borca bağlı bir feri niteliktedir. Asıl borç yoksa kefilinde borcu yoktur. Kefaletin feri’liği kaldırıldığında bir garanti sözleşmesi yada müteselsil borç ilişkisi mevcuttur.

Kefil alacaklıya karşı ivazsız bir borç altına girmiştir. Alacaklı kefilin bulunması ile ilgilenmez; sadece geçerli bir kefil gösterildiği taktirde kredi vermeye razı olduğunu bildirir. Bu ivazsızlık alacaklıya karşı bir bağışlama olduğunu da göstermez. Alacaklı, kefilin ödeme yapmasıyla asıl borçluya karşı bir müracaat etme hakkını kaybeder; kefil ise ödemesi oranında asıl borçluya karşı alacak hakkı elde eder.

Hem esas borçlu hem de kefil aldatılmış olabilir. Böyle bir durumda esas borçlunun iptal beyanında bulunamaması, kefilin iptal beyanında bulunmasını engellemez. Esas borç koşula bağlanmış olmasa veya vade kararlaştırılmış olmasa da, kefilin borcu koşula veya vadeye bağlanmış olabilir. Yani kefalet sözleşmesi bağımsız bir sözleşmedir.

Kefalet Sözleşmesinin Şekil Şartları

  1. Geçerli bir asıl borcun bulunması
  2. Geçerli bir kefalet sözleşmesi yapılması
  3. Kefalet sözleşmesinin yazılı yapılması

Daha detaylı bilgi için Kefalet sözleşmesinin şekil şartları yazımıza göz atabilirsiniz.

Kefaletin Çeşitleri

  1. Adi Kefalet
  2. Müteselsil Kefalet
  3. Toplu Kefalet
  4. Kefile Kefalet
  5. Rücua Kefalet
  6. Zarara Kefalet

Daha detaylı bilgi için Kefaletin Çeşitleri yazımıza göz atabilirsiniz.

Kefalet Sözleşmesinin Hükümleri

Kefil asıl borçluya yöneltilen dava ve takipten doğan masrafları da ödemek zorundadır. TBK589/f.2 b.3 ‘e göre “işlenmiş bir yıllık ve işlenmekte olan yıla ait akdi faizler kefilin sorumluluğundadır.” Ancak kefil her durumda kefalet sözleşmesindeki azami miktara kadar sorumludur. Bu kanun emredici hüküm değildir. Taraflar kefilin sorumluluğunun kapsamını bu hükümde belirtilenden daha geniş tutabilirler

Asıl borç daha önce muaccel olacaksa da bile kefalet sözleşmesinde belirlenen vadeden önce kefile karşı takibat yapılamaz. Asıl borcun muaccel olması, önceden süre içeren bir bildirimde bulunmasına bağlı ise, kefalet borcu için bu süre, bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren başlar.

TBK590 uyarınca kefil hakkındaki takibin durdurulması, kefaleti açığın(zararın) kapatılmasına dönüştürür. Böyle bir dönüşüm özellikle müteselsil kefilin konumunu iyileştirecektir.

Durdurulmuş bulunan takibe bundan böyle devam edilemeyeceği gibi kefil hakkında yeni bir takibinde başlatılması mümkün değildir. Bu diğer kefiller hakkında da etkili olur. Kefilin ayni teminat göstererek kendisine karşı yürütülen takibin durdurulmasını sağlaması, kişisel sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Rehinlerin paraya çevrilmesi, aciz belgesi alınması yada konkordato kararı verilmesi halinde, alacaklı seçimlik yetki elde eder. Ya durmuş olan takibin devamını isteyebilir yada gösterilen ayni teminatın paraya çevrilmesini tercih edebilir.

Kefilin Sorumluluğunun Gerçekleşmesi

Alacaklının kefile karşı olan talep ve dava hakkı, herhangi bir alacaklının borçlusuna karşı ifa davası açması yada ifayı talep etmesinden farklı değildir. Kefil borçluya ait tüm defileri alacaklıya karşı ileri sürebilir. Bu durum feri olmanın bir sonucudur.

Kefil asıl borç muaccel olmadıkça takip ve dava edilmez.

Kefil alacaklıya karşı iki grup defi ileri sürebilecektir;

  • ehliyetsizlik, irade sakatlıkları, zamanaşımı, takas, bizatihi kefilin ödeme güçlüğü..
  • şekil eksikliği, birlikte kefalet iradesinin yokluğu, önce rehinin paraya çevrilmesi defi, kefalet borcunun muaccel olmadığı defi..

Asıl borcun muaccel olması ile kefalet borcunun muaccel olması aynı anda gerçekleşir.

Alacaklının Kefile Karşı Ödevleri

Kural olarak kefalet sadece kefili borç altına sokan bir sözleşmedir. Alacaklı kefil karşısında bir karşı edim üstlenmiş değildir. Ancak kefalet sözleşmesinde de tarafların MK2’de belirtilen dürüstlük kuralına uyma yükümlülüğü vardır.

Bu ödevler teknik anlamda borç olmayıp ihlal edilmesi alacaklının kefile karşı olan bazı haklarını kaybetmesini sonuçlandıracak olan külfetlerdir.

TBK592 uyarınca “alacaklı, borcu ödeyen kefile haklarını kullanmasına yarayacak borç senetlerini teslim etmek ve gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür. alacaklı, kefalet sırasında var olan veya daha sonra asıl borçludan alacağın özel güvencesi olmak üzere elde ettiği rehin haklarını, güvenceyi ve rüçhan haklarını kefilin zararına olarak azaltırsa, zararın daha az olduğu alacaklı tarafından ispat edilmedikçe kefilin sorumluluğu da bu ölçüde düşer, kefilin fazladan ödediği miktarın geri verilmesini isteyebilir.”

Yukarıda sayılan teminatları alacaklı ağır kusuruyla elinden çıkarırsa kefil borcundan kurtulacağı gibi varsa ek zararların tazmin edilmesini de isteyebilecektir. Şu halde alacaklı kusursuzluğunu ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir.

TBK593/f.1’e göre “borçlunun ifası sebebiyle olsa bile borç muaccel olduğu taktirde kefil, alacaklıdan yapacağı ödemeyi kabul etmesini her zaman isteyebilir.” Buna göre kefil, alacaklıyı borcun ödenmesini kabule yada kendisini kefaletten kurtarmaya her zaman zorlayabilir, alacaklı borç ödemesini kabul etmezse kefil kendiliğinden kefalet borcundan kurtulur. Ancak bu durum borç muaccel olduğu taktirde geçerlidir. Borç muaccel değil de anacak alacaklının rızasıyla gerçekleşir.

Alacaklının, borçlunun iflas ettiğini veya borçluya konkordato mehili verdiğini kefile öğrendiği anda bildirmesi gereklidir. Bildirmediği taktirde kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybeder.

TBK592 uyarınca “çalışanlara kefalet halinde alacaklı, çalışanlar üzerinde yükümlü olduğu gözetimi ihmal eder veya kendisinden beklenen özeni göstermezse ve bu borç da bu sebeple artmış ise borcun artan kısmını kefilden isteyemez.” 1962 Yargıtay 4. Hukuk dairesi kararı, “zarar gören taraf zarara razı olur şekilde davrandığı, eylem veya savsaklaması ile zararın meydana gelmesine veya çoğalmasına yardım ettiği taktirde tazminattan, birleşen kusur oranında indirilmek gerekir.” demiştir.

Kefil ile Asıl Borçlu Arasındaki İlişki

TBK596’ya göre kefil, alacaklıyı tatmin ettiği ölçüde onun haklarına halef olacaktır.” Böylece kanuni bir halefiyet hali düzenlenmiş olunmaktadır. Ayrıca kefile rücu hakkı kullanırken alacaklının elinde bulunan feri nitelikteki teminatlardan yararlanma ayrıcalığı da sağlanmıştır. Demek ki kefile halefiyet ayrıcalığı tanınması ona hem ispat avantajı hem de teminat avantajı sağlanmış olmaktadır. Kefil bu haklarını asıl borç muaccel olunca kullanabilir.

Alacaklıya kısmen ifada bulunan kefil, rehin hakkının sadece bunu karşılayan kısmına halef olur. Kefilin rücu hakkına ilişkin zamanaşımı, kefilin alacaklıya ifada bulunduğu anda işlemeye başlar

Kefil dava hakkı vermeyen veya yanılma ya da ehliyetsizlik sebebiyle asıl borçluyu bağlamayan bir borç için ödeme yapmışsa, asıl borçluya karşı rücu hakkına sahip değildir. Kefalet sözleşmesi yapıldıktan sonra elde edilen teminatlar kefile geçmez. Ancak teminatlar esas borçlu tarafından alacaklıya verilmesi gereklidir. Yalnızca kefalet sözleşmesinin yapıldığı sırada mevcut olan teminatlar ister asıl borçluyu isterse üçüncü bir kişi tarafından verilmiş olsunlar alacaklıyı tatmin için kefile geçer.

Kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiye dayanan rücu hakkı, bir vekalet sözleşmesine, vekaletsiz iş görmeye veya sebepsiz zenginleşmeye dayanabilir.

Bir Yargıtay kararında borçlular alacaklının dileği üzerine davacıdan kendisine kefil olmasını istemiş, borçluların muhalefetine rağmen kefil olmuş ve ödeme yapmışsa davacı kefil bunu sebepsiz zenginleşmeye göre istemlidir.

TBK596/f.3’de “kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiden doğan istem ve defiler saklıdır.” Denmek suretiyle asıl borçlu, kefil ile arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan sebepleri ileri sürerek, halefiyete dayanan rücu hakkının kullanılmasını engelleyebilecek veya sınırlayabilecektir.

Asıl borçluya ait savunma sebeplerini ileri sürmeden asıl borcu ödeyen kefil, asıl borçluya olan rücu hakkını kaybeder.

Kefil, alacaklıya yaptığı ödemeyi asıl borçluya bildirmelidir. Kefilin bildirimde bulunmaması yüzünden durumu bilmeyen asıl borçlu alacaklıya ifada bulunursa kefil rücu hakkını kaybeder. Ancak böyle bir durumda kefil sebepsiz zenginleşme talebinde bulunabilir.

TBK595’de belirtilen durumlarda asıl borçludan güvence verilmesini ve borç muaccel olmuşsa borçtan kurtarılmasını isteyebilir.” Borçtan şu hallerde kurtulabilir; asıl borçlu borcunu ödeyebilir, başka kefiller temin edebilir, ayni teminat verebilir, vs..

Borçlunun yerleşim yerini değiştirmesi yüzünden hakkında takibat yapılması güçleşmişse kefil yine teminat gösterilmesini veya muaccel hale gelmiş borçtan kurtarılmasını talep edebilecektir.

Asıl borçlunun malvarlığının kötüleşmesi veya güvencelerin azaltılması durumunda, kefilin teminat gösterilmesini veya borçtan kurtarılmasını isteyebilir. Bu durumda borçlunun kusurlu bulunması gerekmez.

Kefalet Sözleşmesinin Sona Ermesi

TBK598’e göre “hangi sebeple olursa olsun asıl borç sona erince kefilde borcundan kurtulmuş olur.”

Ancak asıl borç üçüncü kişi tarafından ödenmesi durumunda üçüncü kişi alacaklıya halef olmuşsa kefilin kefaleti devam eder.

Asıl borcun sonradan imkansız hale gelmesi TBK136’ya göre böyle bir durumda kefalet borcu asıl borçla birlikte sona erer. Ancak borçlunun aciz hale düşmesi halinde sona ermez zaten kefalet sözleşmesinin amacı budur.

Alacaklı ile borçlu sıfatının birleşmesi asıl borcun ve kefalet sözleşmesinin sona ermesine sebeptir. Yenileme(tecdit) asıl borcu ve buna bağlı olarak kefalet taahhüdünü sona erdirir. Soyut ibra, kefilin borcunu sona erdirir.

Üçüncü kişinin borçluyu kurtararak borcun üstlenilmesi durumunda kefilin sorumluluğu borcun üstlenilmesine razı olduğu taktirde devam eder. TBK600’e göre “süreli kefalette kefil, sürenin sonunda kefalet borcundan kurtulur.” Ancak tereddüt halinde asıl olan kefaletin süresiz olmasıdır.

TBK602’ye göre “çalışanlara süreli olmayan kefalette kefil, her üç yılda bir ertesi yılın sonunda geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini bildirebilir.” TBK598/f.3’e göre “bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet 10 yılın geçmesiyle kendiliğinden sona erer.”

Kefilin dönme hakkı müstakbel bir kefalette kefalete konu alacak henüz doğmamışsa kefaletten dönebilir. Bu durumda kefil alacaklının olumsuz zararını karşılar. Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında yapılacak bir anlaşma ile ibra edilebilir.

Asıl borçlunun yada kefilin ölmesi kefalet sözleşmesini sona erdirmez.

Kefalet Sözleşmesi Örnekleri

Kefalet sözleşmesi örneği incelemek isterseniz sizlerle elimizdeki örnekleri paylaşıyoruz. Kefalet sözleşmesi örneği indirmek isterseniz .docx formatında aşağıdan indirebilirsiniz;

İndir: kefalet sözleşmesi.docx

İndir: kefalet sözleşmesi örnek 2.doc