Vekilin Borç ve Yükümlülükleri
Vekilin Borç ve Yükümlülükleri
- Vekilin vekaletinin sınırları içerisinde iş görme borcu
- Vekilin özen gösterme borcu
- Vekilin bizzat işi kendisinin yapma borcu
- Vekilin iş görmeyi vekalet verenin iradesine ve talimatlara uygun yapma borcu
- Vekilin sadakat ve sır saklama borcu
- Vekilin hesap verme borcu
Vekilin vekaletinin sınırları içerisinde iş görme borcu
Doğrudan temsilcinin ve maddi fiillere ilişkin vekilin borcu hukuki muamele yapmak değil sadece bir yapma borcudur. Vekilin iş görme borcunu yapamaması durumunda TBK114/f.2 hükmünün yollaması gereği olarak haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler uygulama alanı bulacaktır. Kusurun ağırlığına göre hakim tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini belirleyebilecektir.
Oğuzman’a göre iş görme borcuna muhalefet ederek hukuki muameleyi kendi nam ve hesabına yapabilir. Bu durumda vekil mülkiyeti geçirmeye zorlanamaz ancak vekalet verenin zararını tazmine mecbur tutulur. Vekilin aynı nitelikteki hukuki muameleler yapma şeklinde birden fazla kişiye karşı iş görme borcu altına girmiş bulunabilir. Bu durumda eski hukukumuzda uygulanan Mecellenin çözüm şeklini uygulamakta bir sakınca bulunmamaktadır. Buna göre “bir şeyi almak üzere bir kimseyi iki kişi tevkil ettiği surette vekil o malı alırken hangisi için kast ve murat etmişse o mal onundur” denmektedir.
Vekilin özen gösterme borcu
TBK506 uyarınca “vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gerek davranış esas alınır” denmektedir. Vekil iş görürken yöneldiği sonucun elde edilememesinden değil, bu sonuca erişmek için yaptığı faaliyetin özenle görülmemesinden sorumludur. Aynı şekilde vekil her türlü özen eksikliğinden sonuçlanan zararı gidermekle yükümlüdür.
Vekalet veren özen borcunun yerine getirilmediğini ispat yükündedir. Sadece başarılı sonucun gerçekleşmemesine dayanarak ispat külfetini yerine getiremez. İşlerin normal akışına göre sonucun meydana gelmemesinde etken olduğunu ispatlayacaktır. Vekalet sözleşmesinde güven unsuru 12 / 23 vekilin kendisinin hafif, yardımcılarının ise her çeşit kusurundan sorumlu tutulmamasını öngören şartlar altında yapılmış olamaz.
Vekilin bizzat işi kendisinin yapma borcu
TBK506 uyarınca “vekil, vekalet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu yada teamülün mümkün kıldığı hallerde vekil işi başkasına yaptırabilir.” İşin başkasına yaptırılması konusundaki teamül gittikçe genişlemekte ve vekalet yine güvene bağlı niteliğini korumakla birlikte bu güvenin belli bir kişinin yetenekleri yerine belli bir müesseseye yöneldiği görülmektedir. Örneğin bankalar bu sebeple faaliyet alanını genişletmektedir. Vekil vekalete giren bazı işlerin ifasının yardımcılarına bırakabilir. Vekilin yardımcı kullanması yukarıdaki şartlara bağlı değildir.
Başkaca vekilin, vekalet veren adına yaptığı bir sözleşme ile vekaletten doğan borçlarının ifasını başkasına tevdi edebilir. İkame vekaletin geçerli olması ancak TBK506’daki şartlara bağlıdır. İkame vekalette vekil ile ona onun yerine geçen kimse arasında bir vekalet ilişkisi bulunmamaktadır. Nihayet vekil vekalet konusu iş görmeyi alt vekile tevdi edebilir alt vekil tutabilir.
İlk vekalet veren vekaletin gereği gibi ifa edilmesine ilişkin TBK507/f.2 ve f.3 kapsamında vekilin vekiline karşı ileri sürebilir. Diğer taraftan bu durumlarda bir alacaklı veya borçlu teselsülü durumu yoktur. TBK507 uyarınca “vekil, yetkisi dışına çıkarak işi başkasına gördürdüğünde onun fiilinden kendisi gibi sorumludur.” Buna karşılık vekilin yerine geçen kimse bizzat vekilden beklenen özeni göstermiş olsa ve buna rağmen vekaletten arzu edilen sonuç meydana gelirse vekil bundan sorumlu tutulamayacaktır. TBK507/f.2 uyarınca “vekil, vekalet vermeye yetkili ise sadece seçmede ve talimat vermede gerekli özeni göstermekle yükümlüdür.” denmiştir
Vekilin iş görmeyi vekalet verenin iradesine ve talimatlara uygun yapma borcu
TBK505/f.1 uyarınca “vekil, vekalet verenin açık talimatlarına uymakla yükümlüdür. Ancak vekalet verenden izin alma imkanı bulunmadığında durumu bilseydi onunda izin vereceği açık olan hallerde vekil talimattan ayrılabilir.” Talimat verme yenilik doğuran bir hakkın kullanılmasıdır. Talimat verme hakkından önceden feragat edilemez. Tek taraflı bir talimatla vekaletin muhtevası değiştirilemez. Vekalet verenin hukuka ve ahlaka aykırı talimatları geçersizdir. TBK505/f.2 “vekil, talimattan ayrılırsa bundan doğan zararı karşılamadıkça işi görmüş olsa bile vekalet borcunu yerine getirmiş olmaz.”
Vekilin sadakat ve sır saklama borcu
Vekaletin ifası sırasında ve ifasından sonra kendisine karşı duyulan güvene uygun olarak vekalet verenin menfaatlerini sözleşme ile güdülen amaç çerçevesinde koruması yükümlülüğü olarak tanımlanabilir. Sır saklama yükümlülüğü ise iş bittikten sonra da devam eder. Sır saklama borcu güven ilişkisinin bir borcudur.
Vekilin hesap verme borcu
TBK508 uyarınca “Vekil, vekalet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekalete ilişkin olarak aldıklarını vekalet verene vermekle yükümlüdür.” Böylece hesap verme borcu genel bir bilgi verme yükümlülüğü olarak kendini göstermektedir. Dolaylı temsilci taşınmazı verme borcunu yerine getirmezse vekilin MK716 kapsamında aynen ifa istenilmesi vekalet verenin mahkemeden isteyebileceği gibi kendiliğinden de kabul edilecektir.